İNSAN KIRKAYAK 2 / THE HUMAN CENTIPEDE II: FULL SEQUENCE (2011) - Film İncelemesi

gitarisyen

Aşk şarkıları söylemeyi bıraktığımız gün

her şeyimizi yitirdik biz. İşte o yüzden

hep aşk şarkıları söylüyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İNSAN KIRKAYAK 2

(THE HUMAN CENTIPEDE II: FULL SEQUENCE)

(2011)

 

Film İncelemesi

 

* Evet, izledim hakim bey, pişman değilim. Bir iki saat önce de bu serinin birinci filmini izlemiştim. İlk filmde 3 kişilik bir insan-kırkayak vardı, bunda 12 kişilik bir insan-kırkayak. Ben de bu iki filmden etkilendim. 1200 kişilik bir insan-kırkayak üzerinde çalışma yapmak istiyorum. Ne olur ne olmaz diye de kendimi bu işlere bulaşmadan önce toplumdan tecrit etmek istiyorum. Beni içeri atın hakim bey... İnsanları koruyalım. Kırkayakları da elbette...

* Kim ne derse desin, hiçbir şey için değilse bile yönetmen Tom Six'i, her iki filmde de bulduğu psikopat ruhlu insanları canlandırmada oldukça başarılı olan başrol oyuncuları bulabilme yeteneği için kutlamak gerek. Hele bu filmdeki apayrıydı. Babasından taciz görmüş ve annesiyle sorunlu olan şişman cüce rolündeki oyuncu, filmdeki her şeyden daha ürkütücüydü.

* Filme gelecek olursak; ilk filmin kendi efsanesini oluşturabilmek için kendi üzerinden döngü kuran ve kendi destanını kendi yazma çabası içinde olan bir film. (Yani "Kimse beğenmese, lanse etmese bile, bu filmi ikinci film üzerinden ben lanse ederim, popüler kılarım" tarzında bir anlayış.) Yine de ikinci filmin ilk filme göre bir mesajı olduğu söylenebilir. (Bunu da sanırım yönetmen, benim daha önce izleyip yorum yazdığım serinin ilk filmi için "Bu ilk filmde mesaj yok," demem üzerine "gitarisyen'e ayıp olmasın" diye koymuş.) :)))

* Filmin konusu şöyle: The Human Centipede filmini sürekli izleyip kafayı bozan ve geçmişinden dolayı sorunları olan obez ve cüce kahramanımız, ilk filmde doktorun yaptığı ameliyeyi bu sefer torna-tezgâh aletleriyle ve 12 kişi üzerinde deniyor. Ama niye yapıyor, bir sormak lâzım. Benim şahsi kanaatim şöyle (ki, bu bir anlamda zorlamayla da olsa filme bir mesaj uydurma çabası da sayılabilir):

Filmdeki başrol oyuncumuz babasından sürekli cinsel taciz görmüş bir insandır. Babası bu cinsel tacizler yüzünden hapse girmiştir ve kendisini hiç sevmeyen annesi de babasının hapse girmesinden kahramanımızı sorumlu tutmaktadır. Cinsel geçmişinden dolayı psikolojik sorunları üst düzeye gelmiş olan ve bir kaçış ve sığınak arayan kahramanımız üst üste "The Human Centipede" filmini izleyerek huzuru bulmaktadır. Filmi o kadar izler ki; kendisi de bir insan-kırkayak yapmak ister. Ama onunki 12 kişilik olacaktır. Peki neden 9, 10 ya da 15 değil de illa 12 kişi? Benim şahsi ve naçizane kanaatim şöyle: Baba ve annesinden nefret eden ve ortalama bir hristiyan olduğunu düşündüğü ailesini bilinçaltında dinle ilişkilendirip, Hz. İsa'nın 12 havarisinden yola çıkarak ruhunun kurtuluşa ereceğini düşünmektedir. (Ya da böyle bir şeyler işte.) (Biraz fazla zorlama bir yorum mu oldu acaba?)

* Sonuçta başrol oyuncusunun film boyunca tek kelime etmediği (Bu da mesaj ve gönderme sayılabilir mi?) (Neyse canım, illa mesaj aramak zorunda mıyım bu filmde?), ilk filme göre çok daha fazla şiddet ve gerilim dolu, bazılarının midesinin kaldıramayacağı bir film. Üçüncüsü olur mu bilmem, ama kendi adıma bu kadar insan-kırkayağın yeterli olduğunu düşünüyorum.

SON BİR NOT: İlk filmde en azından bazı açık hava sahneleri vardı ve doğayı görüp nefes alabiliyorduk. Bunda ise (film siyah-beyaz olduğu gibi) hiçbir açık hava (hatta gündüz) sahnesi yok.

FİLMİN KONUSU / ÖZETİ:

Martin çocukken babasının tacizine uğrayan sorunlu biridir. Yine kendisi gibi sorunlu olan annesiyle yaşar. "The Human Centipede (First Sequence)" isimli filmi takıntı haline getirmiştir ve filmdeki gibi kendi insan kırkayağını yapmak için işyerinden insanları kaçırmaya başlar.

(Özet: Alıntı)

 

Filme Verdiğim Puan: ---

 

İNSAN KIRKAYAK 2
(The Human Centipede II: Full Sequence)
(2011)

Türü

:

Dram, Korku

Ülkesi

:

A.B.D.

Dili

:

İngilizce

Senaryo

:

Tom Six

Yönetmen : Tom Six

Oyuncular

:

Laurence Harvey, Ashlynn Yennie

 

NOT: Yukarıda okuduğunuz yazı, tarafımdan ilk olarak 26 Kasım 2011 tarihinde yazılmış olup, aynı tarihte bazı değişikliklerle  www.turkcealtyazi.org sitesinde de yayınlanmıştır.

 

(26 Kasım 2011)
gitarisyen
(M. Feridun Gülsan)
"SİNEMA YAZILARIM"
Menüsüne Git

 

"SİNEMA"
Ana Menüsüne Git

 

"ANA SAYFA"YA GİT

 

 

Site Tasarımı: gitarisyen © 2011